• Yönetici
  •  
    Web Tasarım & Kurumsal E-Mail & Kurumsal Yazılım & İp Santral  
     

HÜLYANIN HÜLYASI

Seveceğiniz hikayeler.
Cevapla
Sizinsayfaniz
Mesajlar: 0
Kayıt: Sal Oca 02, 2024 1:28 pm
İletişim:

HÜLYANIN HÜLYASI

Mesaj gönderen Sizinsayfaniz »

Her İnsan Bir yaprak değil midir ki; rüzgarın soysuz nefesinde savrulan. Herkesin telaşı ayrı, derdi ayrı. Yüreğinde türlü türlü hayalleri. Kimi pe etmiş artık düş kurmaktan, yalnızca gerçeklerin peşinde. Kimi gerçek nedir bilmez , çeşit çeşit hayallerin içinde.
İşte Hülya da onlardan biri sadece. Kim bu Hülya ? Adına yakışır bir hayalperest mi ? Yoksa sırtını mı dönmüş düşlerine ? Öyleyse ben anlatayım sen dinle :

Çocuk oldu .elleri çatlak, burnu sümüklü ;bakımsızlığı öğrendi. Sokaklarda gezindi, çöplerde oynadı. Yokuş aşağı naylon üstünde kaydı; özgürlüğü öğrendi. Utancı öğrendi yediği dayakla. Arka sıralardaki oğlana duyduğu ilginin aşk olduğunu öğrendiğinde ise , çoktan büyümüştü bile herkesin gözünde.Ama istemiyordu büyümeyi. Hiç doyasıya çocuk olmamıştı ki. İstemediği bir elbiseyi giymek gibi giydirdiler genç kızlığı üzerine. Almadan birşeyler vermeyi öğrendi evlendirildiğinde. Analığın zahmetlerini öğrendi tatlı uykuları bölündüğünde. Ve nokta koymayı öğrendi, iyi gitmeyen bir evliliğe.

Yine de tüm yaşadıklarına rağmen hiç vaz geçmedi hayal denizinde yüzmekten. Nasıl vaz geçer, nasıl pes ederdi. Hülya demek hayal demek değil miydi ki ?

-Daha dört-beş yaşlarındayken belliydi hayalperest biri olduğu, diyordu ana babası. ''canavar ayısı, ayı köpeği '' hayali kahramanlarıydı onun. Onlarla ilgili uyduruk masallar anlatırdı kardeşlerine. İlkokul çağlarına geldiğinde kendisini astronot olarak düşler, evreni kurtarırdı yaratıklardan. Onbeş'ine geldiğinde biraz daha gerçeklere yakındı düşleri. Sınıfın en hoş gencine takmıştı bile. Onun kendisine aşık olduğunu düşler, birlikte filmleri aratmayan maceralara sürüklenirlerdi. Onsekiz'ine basıvermişti ki hayallerindekine hiç benzemeyen bir adamın elini tutuşturuverdiler eline; Bu senin kocan dediler. Yine de sevdi onu insandır diye , gördüğü haksızlıklara rağmen. Hiç kızmadı, hiç gücenmedi. Farklı şartlar altında yetişse belki daha güzel şeyler sunabilirdi hülya'ya. Yirmidördünde çocuklu bir duldu artık.Ahlar, vahlar çekti çevresi. Zavallıcıktı onların gözünde.Ama hülya asla kabullenmedi yenilgiyi.

-Bırak bu sevdayı ,diyorlardı ona.
-Aç gözlerini,bak şu dünyaya. Acı çekmen gerekiyorsa yalnız acı çekersin. Kurduğun hayallerle kendini kandırma.

Neden olmasın diyordu Hülya. Neden olmasın.Torpilsiz iş olmaz diyorlardı, girdi şans dediler. Üniversite diye ayaklandı boş bir sevda dediler, o da oldu. Belki bir arpa boyu yol, belki de dağlar kat etti. Ama her düştüğünde kalkmayı, her kalktığında koşmayı öğrendi. Koştukça engelleri aşmayı, aştıkça mutlu olmayı öğrendi.Yine de yaşadığı her kötüyü sevdi, ona iyinin değerini öğrettiği için. Umutlarını umutsuzluğa teslim etmedi.
...
Hala hayalleri var geleceğe dair. Kimbilir belki bir belediye başkanı olur, düzensiz bir şehri cennete çevirmek niyetiyle. Belki de çılgınca sevdalı olduğu sanatla ilgili birşeyler yapar. Bir resim sergisi açar ya da bir kitap yazar. Bir motosiklet ve bir fotoğraf makinası alıp dağ bayır gezebilir. Arta kalmışsa güzellikten geriye birşeyler, tutar resmini çeker. Hiç belli olmaz ,bir bakmışsınız Hülya TEMA başkanı. Son bir umutla girişir mücadeleye. Belki de bir loto ikramiyesi vurur, trilyonlara kavuşur. O zaman ne mi yapar? Tabi ki Hawai Adaları'na kaçmaz. Ülkesinde akıllı bir yatırımla insanlara ekmek kapısı olabilecek işletmeler açar.

Güzel şeyler bunlar. Belki de hiç yaşanmayacaklar. Ama umut Hülyanın ekmeği. Ye Hülya
Cevapla

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 1 misafir