• Yönetici
  •  
    Web Tasarım & Kurumsal E-Mail & Kurumsal Yazılım & İp Santral  
     

HARAM KILINAN YİYECEKLER

İslam hakkında diğer bilinmesi gerekenler
Cevapla
Sizinsayfaniz
Mesajlar: 0
Kayıt: Sal Oca 02, 2024 1:28 pm
İletişim:

HARAM KILINAN YİYECEKLER

Mesaj gönderen Sizinsayfaniz »

1— Kendiliğinden ölmüş hayvan (meyte):
«Meyte»den maksad, insanlar tarafından yenilmek üzere kesilmiş ve öldürülmüş olmayıp müdahalesiz ölen kara hayvanıdır. Haram kılınış hikmeti için şunlar kaydedilebilir:
a) Tarih boyunca insanlar bundan tiksinmiş ve bütün semavi din sâlikleri böyle hayvanları yememişlerdir.
b) Müdahalesiz ölen hayvanlar genellikle şiddetli zayıflık, zehirlenme ve mikrobik hastalıklar sebebiyle ölürler. Bunların yenmesi tehlikeli neticeler doğurabilir.
c) İnsanlar bu hayvanları yemeyince yaşayan kuşlar ve hayvanlar gıda bulma imkânına kavuşurlar.
d) Murdar ölen hayvanı yiyemeyeceğini bilen sahibi onun bakım ve tedavisine dikkat eder, kendi haline bırakmaz.
2 — Akmış kan:
Hayvan şer'i usulüne göre boğazlanınca vücuttaki kanın büyük bir kısmı dışarıya akar, az bir miktar da ince damarlarda kalır. İşte bu dışarıya akan kanı yemek, içmek haramdır. İnce damarların içinde, dalak, ciğer gibi uzuvlarda kalan kan ise akmış sayılmadığından, et ve sakatat ile birlikte yenir.
3 — Domuz:
Domuz, tabiatı icabı pislik, ekşimiş, kokuşmuş nesneler yiyen, pislik içinde yüzen bir hayvandır. Bu sebeple de eti, başta trişin ve tenya olmak üzere birçok mikroba yuvalık etmektedir. Bu hayvanı özel bakıma tabi tutmak ve etini tıbbi kontrolden geçirmek suretiyle muhtemel zararın önlenebileceği iddiasına karşı iki şey söylenebilir:
a) Bu tedbirler her zaman, her yerde ve her yiyen tarafından alınamaz, alınamamıştır.
b) Umûmi mütalâada da işaret ettiğimiz üzere domuzun haram kılınmasının hikmeti bizim bugüne kadar bildiklerimizden ibaret değildir. Dün bilinmeyenler bugün biliniyor; yarınlar da bugünün meçhullerini —kısmen de olsa— aydınlığa kavuşturacaktır.
4 — Allah'tan başkası adına kesilenler:
İnsan hayatına ancak Allah Teâlâ son verir. Hayvanların hayatına son vermek, yine Allah'ın kudreti ve iradesiyle olmakla beraber insanlar, faydalanmak için öldürme fi'ilini işlerler. Bu fi'le izin veren de Allah Teâlâ'dır. Hayvanı öldürürken O'nun ismini anmak bu izni tazelemek, ölümün O'nun kudret ve iradesiyle olduğunu hatırlamaktır. Putlara, uydurma mabutlara kesilen, bunların adı anılarak boğazlanan hayvanlar yenmez; çünkü yaratan ve öldüren Allah'tır, halbuki kesim O'nun iznine ve ismine dayanmamıştır. Bu yasak aynı zamanda putperestliğin kökünü kazımak ve tevhidi perçinlemek hikmetini taşır.
5 — Meyte sayılanlar:
İlgili âyet, boğazlanmadan, başka sebeplerle öldürülen ve ölen hayvanların da yenmeyeceğini ifade ediyor. Bunların haram oluş hikmeti meyteninki ile ortaktır. Ayrıca hayvan artığını yemek insanın yüce vasıflarına ters düşmektedir.
6 — Diğer kara hayvanlarından helâl ve haram olanlar:
Yukarıda mealini verdiğimiz âyet sarih ve kesin olduğu için fukahâ mezkûr dört şeyin haram olduğunda ittifak etmişlerdir. Bunların dışında kalan hayvanlara gelince:
Kur'an-ı Kerim'de Rasûl-i Ekrem (s.a.v.)'i kastederek «onlara temiz şeyleri helâl kılar, pis şeyleri de haram kılar» (el-A'raf; 7/157) buyuruluyor. Burada pis şeyler diye tercüme ettiğimiz «el-habâis»in tefsirinde müctehidler ihtilâf etmişlerdir.
Bazı müctehidlere göre habis, Allah ve Resulü nün haram kıldıklarıdır, yâni haram oldukları hakkında âyet veya hadis bulunan şeylerdir: Bu sebeple haşarat, kurbağa, yengeç, kaplumbağa gibi hayvanlar haram değildir.
Ebû Hanîfe, Şafii gibi müctehidlere göre ise «habis» umumiyetle insanların (veya Kur'an-ı Kerim nazil olduğu sırada arap toplumunun) tiksindiği, iğrendiği şeylerdir; dolayısıyle yukarıda sayılan canlılar ve benzerleri haramdır. Pislik ve leş yiyen hayvanlar da «habisler» içinde mutâlea edilmiştir.
Hz. Peygamber (s.a.v.) Hayber günü ehli eşek etini yasaklamıştır. (Buhârî, K. el-Meğazi. 38; K. ez-Zebâih; 27, 28; Müslim, K. en-Nikâh, 30.) Bu nass sebebiyle cumhura göre ehli eşek ve katır haramdır.
At Ebû Hanife'ye göre helâl değildir, imameyne ve Şafii'ye göre helâldir.
Resûlullah (s.a.v.)'in «bütün köpek dişli yırtıcılar ile yırtıcı pençesi olan kuşları yemeyi yasakladığı» rivayet edilmiştir. (Müslim, K. es-Sayd, 15. 16; Ebû Dâvûd, K. el-At'ıme. 32; Tirmizi, K. es-Sayd, 9-11.)
Hanefîler bu hadiste geçen «sibâ» kelimesini «et yiyenler» şeklinde anlamışlar ve bu nevi hayvanları haram saymışlardır.
İmam Şafiî «insanlara saldıran ve parçalayan», şeklinde anladığı için tilki ve çakalı istisna etmiştir.
İmam Mâlik yırtıcılar için haram yerine «mekruh» tabirini kullanmıştır.
7 — Deniz hayvanları:
Ulemânın ekseriyeti deniz hayvanlarının helâl olduğu görüşündedirler. Ancak karada yaşayan ve yenmesi haram olan insan, domuz, köpek, ayı gibi hayvanların ismini taşıyan deniz hayvanlarında ihtilâf etmişler; bazıları bunların helâl olmadığını ifâde etmişlerdir. İmam Mâlik'e göre yalnızca deniz domuzu mekruhtur.
Deniz hayvanları için helâl sınırını çok geniş tutan bu görüşün delili âyetlerdir: «Taze et yemeniz, takındığınız süsleri edinmeniz ve Allah'ın bol nimetinden faydalanmanız için denize —ki gemilerin onu yara yara gittiğini görürsün— boyun eğdiren de O'dur...» (en-Mâide: 5/96)
Hanefîlere göre deniz hayvanlarından yalnızca —bütün nevileriyle— balık helâldir. Bu hayvanın boğazlanması gerekmez. Kendiliğinden ölen yenmez. Dalga, taş, havasızlık, avlanma gibi sebeplerle öleni yenir. Diğer deniz hayvanları ya iğrençtir, yahut da —boğazlanmadığı için— meyte hükmündedir. (el-Mavsılî. el-İhtiyâr, Cüz: V, s. 13 vd.)
Cevapla

Kimler çevrimiçi

Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 2 misafir